Bu gece sabaha karşı Çin'e gidiyorum... Uzun zamandan beri yapmak istediğim programı nihayet hayata geçirdim. Gönül isterdi ama zengin değilim... Ay sonunu zor bela getiren tayfadanım. Eh, doğal olarak arkadaşlarım da aynı gruptan. Derler ya "Arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim."
Bir şeyler yapmak için illa paramın olmasını beklersem, aslında hepimiz beklersek, sanırım ömrümüzün sonuna kadar hiç bir şey yapamayız. İşte böyle 3 kuruşu bir araya getirip, asgari limitlerde yaşayarak, yaptığımız minicik birikimlerle arada hayallerimizi gerçekleştiriyoruz.
Şunu itiraf etmek istiyorum; Para biriktiremedim ama arkadaş biriktirmişim! :)
Ne mutlu bana.
Bu seyahati yapmak için arkadaşlarımdan aldığım destek paha biçilemez. Tüm planlarımı gerçekleştirebilmek için o kadar çok yardım aldım ki!
Yardımcı olmaya çalışan bütün arkadaşlarım da aynı zorlayıcı maddi şartlarda yaşıyorlar. Ancak gönüller büyük olunca kesenin ufaklığı önem taşımıyormuş. Hepsine nasıl teşekkür etsem bilemiyorum. Artık ufak tefek, yarım elma gönül alma hediyeler alacağım elbette ama onlara tekrarladığım geyiği burada da yazıyorum. "Bu ne ya? Çin malı bu!" derler mi? :)
Tüm seyahatim boyunca, gördüklerimi, yaşadıklarımı, yediklerimi, içtiklerimi, gezdiğim yerleri bir günlük halinde buraya yazmaya karar verdim. Ne düşüneceğim, ne yapacağım bilmiyorum. İlk defa bu kadar uzak bir yerde tek başıma kalacağım. İlk dört gün Pekin'de (Beijing demek daha çok hoşuma gidiyor aslında) tek başıma dolaşacağım. Sonrasında Şangay'a (Shanghai demek daha çok hoşuma gidiyor aslında :) ) geçeceğim. Shanghai bacağı hiç endişelendirmiyor beni. Orada tanıdığım, bildiğim birileri olacak. Ama Beijing bacağı açıkçası biraz endişe verice geliyor. Milyarlarca nüfuslu bir şehirde, tek başıma olacağım düşüncesi minicik de olsa biraz gerginlik yaratıyor ama başa çıkabileceğime inanıyorum.
Sanırım evimi özleyeceğim. Evimden uzun süre ayrı kalmayı hiç bir zaman sevmedim. Ama böyle bir gezi benim için inanılmaz bir fırsat. Ömrümün sonuna kadar bir daha böyle bir fırsat elime geçmeyebilir. Uzun süreden beri kendimi de çok iyi hazırladığımdan evime olan bağlılığımı bir süre rafa kaldırmak zorunda kalacağım.
3 akşamdır apartmanın kızları yine bir aradayız. Kaç günden beri devam eden soğuklar herkesin malumu. Bu tarihte bu kadar soğuk olur mu ama? Daha şimdiden doğal gaz kullanmaya başlarsak kışı nasıl geçireceğiz? Cimriliğimiz tuttu. Açmadık merkezi ısıtmayı. Hepimiz Polar battaniyelere sarınarak, koltukta dip dibe oturup birbirimizi ısıtmaya çalışarak zaman geçiriyoruz. Sonra yatma vakti geliyor, herkes poposu donarak evlerine dağılıyor.
Dün akşam kankam sürpriz yaptı yine. Gelmeyeceğini söylemişti ama geç vakit kapı çaldı, kızlarla battaniyelerin altından zor çıkıp camdan baktık, hatun aşağıda sırıtıyor bize. Uzun yola gideceğim ya, bana veda etmeden, beni görmeden olmaz! Özleyeceğim arkadaşımı :( Günde yirmibin posta konuşmadan, yazışmadan duramıyoruz. 15 gün boyunca aklıma estiği anda ona ulaşamayacağımı bilmek beni geriyor. Ya birisiyle canım çok konuşmak isterse? Ya bir şeyi o an çok paylaşmak istersem? Ya bir şeye çok güldüysem ve hemen ona anlatamazsam? Bu ya?'lar listesini istesem çok uzatırım da, hadi neyse sizi bezdirmeyeyim.
Bakalım benim gözümden Çin'i beğenecek misiniz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder