Günün Sözü

Umut her daim vardır...

3 Eylül 2013 Salı

Yurdum Erkeğinin Sonradan Görme Halleri – 2

Şimdi gelelim şu asla ve asla gündemden düşmeyecek olan konuya.

Aldatmalar...

Bildiğimiz gibi hatun kısmı da son yıllarda maşallah karşı cinsdekilere taş çıkartır vaziyette bir skor yapma yarışına girdi. Ben bu durumu yüzyılların intikamı diye yorumluyorum. Kadınların DNA’lerine kodlandı bu acınılası durum. Gen’lerine işledi aldatılmanın acısı, kırgınlığı, hırsı, ezilmişliği... Şimdi bir çeşit adrenalin patlaması gibi DNA patlaması yaşandı, bu yüzyılda ortaya çıktı intikam dürtüleri. Erkekler de artık belki empati kurabilirler bu duruma. Bu kadınlar neler hissediyor yüzyıllardır, belki anlayabilirler. (De o malzeme yok onlarda, mal ortada... Genel son, cinayetle bitiyor!)

Dünya geneline bakarsak aldatmanın bir çok çeşitli sebebi olabilir. Ben dünyaya bakamayacağım şimdi. O başka bir zaman ele alacağımız bir konu olsun. Bu ülke sınırlarında yaşadığımıza göre, ben önce kendi evimizden başlayayım konuşmaya. Yoksa temizliğe mi deseydim?!  Neyse, konuyu ben şöyle değerlendiriyorum;

Türk erkeklerinin analarının koynundan epey geç çıktığı hepimizin malumu... Şimdi eğri oturup, doğru konuşmak lazım. Açıkçası elle tutulur, yüzüne bakılır pek bir tip de yok ülkemizde. Genetik bir bozukluk olsa gerek. Ya da eksiklik. Son yıllarda eh bir kaç eline yüzüne bakılır oyuncu, popçu çıktı da kızlarımızın gözü gönlü şenlendi. Yoksa toplumun geneline baksak, hatunların hala neden bilmem kaç yaşında bekar kaldığının sosyolojik açıklaması da ortaya çıkacak.  (Bu konuyu da ayrıca ele alacağız!)

Ergenlerimiz, analarının korumasından dolayı geç olgunlaştıklarından, karşı cins muhabbetlerine de çok geç başlıyorlar. Toplumda zaten seks, kız erkek arkadaşlığı vs ile ilgili baskı ortada. Bu nedenle aslında gençliklerinde, ki bu 13 ila 19 yaş arası (hani şu teenage denilen dönem) oluyor, doğru düzgün kız erkek arkadaşlıkları yaşayamadıkları için önlerine gelen ilk kızla ya evleniyorlar ya da takılıp takıyorlar. O yaşların ezikliği, acemiliği, amatörlüğü doğal olarak seneler içinde gelişime uğruyor. Bu ergenlerimiz büyüyor, okul bitiriyor, işe giriyor, zaman içinde bir şekilde yükseldikçe yükseliyor. O kuğular evindeki çirkin ördek yavruları, kediler evinde aslan oluyor. Çıktığı yumurtayı beğenmiyor. Başından beri yanında olan, onun her kötü anını görmüş, her zavallığına şahitlik etmiş, en beceriksiz hallerini onunla yaşamış olan kadın artık onun için çekilmez bir yüktür. Çünkü ona en zavallı, en beceriksiz anlarını sürekli hatırlatır. O artık aslan olmuştur. Sürekli kedi zamanlarını hatırlatmanın alemi yoktur değil mi? Yani bir zamanlar otobüse biniyorsa ne olmuş? O artık son model arabalarla dolaşmaktadır. Bu değişim zamanında gerçekleşmiş olan, bu ve buna benzer onlarca örnek sayabiliriz elbette.

Sonuç olarak; erkek artık kendini, kendine kanıtlamak zorundadır.  O artık her şeyin üst seviyesinden en’ini yapmaktadır... Bir zamanlar herşeyin alt seviyesinden en’leri yaptığının hatırlatılmasını istemez. Yeni hayatına alacağı kişi onu sıfır kilometre asilzade sanır sanki. Ego erkeğin sahip olduğu tek silahıdır ve sürekli doldurulması gerekir. Unuttukları şey, çoluğun çocuğun eline dolu silah verilmez ve kadınlar da bunu çok iyi bilir, engel olurlar. 

Ama dedik ya; ego erkeğin sahip olduğu tek silahıdır ve sürekli doldurulması gerekir.   


Zaten hangi kovboy boş silahla dolaşır ki?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder