Şimdi gelelim şu asla ve asla gündemden düşmeyecek olan
konuya.
Aldatmalar...
Bildiğimiz gibi hatun kısmı da son yıllarda maşallah karşı
cinsdekilere taş çıkartır vaziyette bir skor yapma yarışına girdi. Ben bu
durumu yüzyılların intikamı diye yorumluyorum. Kadınların DNA’lerine kodlandı
bu acınılası durum. Gen’lerine işledi aldatılmanın acısı, kırgınlığı, hırsı,
ezilmişliği... Şimdi bir çeşit adrenalin patlaması gibi DNA patlaması yaşandı,
bu yüzyılda ortaya çıktı intikam dürtüleri. Erkekler de artık belki empati
kurabilirler bu duruma. Bu kadınlar neler hissediyor yüzyıllardır, belki
anlayabilirler. (De o malzeme yok onlarda, mal ortada... Genel son, cinayetle
bitiyor!)
Dünya geneline bakarsak aldatmanın bir çok çeşitli sebebi
olabilir. Ben dünyaya bakamayacağım şimdi. O başka bir zaman ele alacağımız bir
konu olsun. Bu ülke sınırlarında yaşadığımıza göre, ben önce kendi evimizden
başlayayım konuşmaya. Yoksa temizliğe mi deseydim?! Neyse, konuyu ben şöyle değerlendiriyorum;
Türk erkeklerinin analarının koynundan epey geç çıktığı
hepimizin malumu... Şimdi eğri oturup, doğru konuşmak lazım. Açıkçası elle
tutulur, yüzüne bakılır pek bir tip de yok ülkemizde. Genetik bir bozukluk olsa
gerek. Ya da eksiklik. Son yıllarda eh bir kaç eline yüzüne bakılır oyuncu,
popçu çıktı da kızlarımızın gözü gönlü şenlendi. Yoksa toplumun geneline
baksak, hatunların hala neden bilmem kaç yaşında bekar kaldığının sosyolojik
açıklaması da ortaya çıkacak. (Bu konuyu
da ayrıca ele alacağız!)
Ergenlerimiz, analarının korumasından dolayı geç
olgunlaştıklarından, karşı cins muhabbetlerine de çok geç başlıyorlar. Toplumda
zaten seks, kız erkek arkadaşlığı vs ile ilgili baskı ortada. Bu nedenle
aslında gençliklerinde, ki bu 13 ila 19 yaş arası (hani şu teenage denilen
dönem) oluyor, doğru düzgün kız erkek arkadaşlıkları yaşayamadıkları için
önlerine gelen ilk kızla ya evleniyorlar ya da takılıp takıyorlar. O yaşların
ezikliği, acemiliği, amatörlüğü doğal olarak seneler içinde gelişime uğruyor.
Bu ergenlerimiz büyüyor, okul bitiriyor, işe giriyor, zaman içinde bir şekilde
yükseldikçe yükseliyor. O kuğular evindeki çirkin ördek yavruları, kediler
evinde aslan oluyor. Çıktığı yumurtayı beğenmiyor. Başından beri yanında olan,
onun her kötü anını görmüş, her zavallığına şahitlik etmiş, en beceriksiz
hallerini onunla yaşamış olan kadın artık onun için çekilmez bir yüktür. Çünkü
ona en zavallı, en beceriksiz anlarını sürekli hatırlatır. O artık aslan
olmuştur. Sürekli kedi zamanlarını hatırlatmanın alemi yoktur değil mi? Yani
bir zamanlar otobüse biniyorsa ne olmuş? O artık son model arabalarla
dolaşmaktadır. Bu değişim zamanında gerçekleşmiş olan, bu ve buna benzer onlarca
örnek sayabiliriz elbette.
Sonuç olarak; erkek artık kendini, kendine kanıtlamak
zorundadır. O artık her şeyin üst seviyesinden en’ini yapmaktadır... Bir
zamanlar herşeyin alt seviyesinden en’leri yaptığının hatırlatılmasını istemez. Yeni hayatına alacağı kişi onu sıfır
kilometre asilzade sanır sanki. Ego erkeğin sahip olduğu tek silahıdır ve
sürekli doldurulması gerekir. Unuttukları şey, çoluğun çocuğun eline dolu silah
verilmez ve kadınlar da bunu çok iyi bilir, engel olurlar.
Ama dedik ya; ego
erkeğin sahip olduğu tek silahıdır ve sürekli doldurulması gerekir.
Zaten hangi kovboy boş silahla dolaşır ki?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder