Günün Sözü

Umut her daim vardır...

7 Kasım 2013 Perşembe

İki Yüzlülük Ancak Bu Kadar Olur


Paralel evrende yaşıyor gibiyim.Türkiye'deki yöneticilerin şu an ki durumu ve iş yerimdeki şu anki durum aynı paralellikte gidiyor. Sanki iki evren arasında gidip geliyor gibiyim. Ya da burası aslında Hükümetin prototipi diyelim. Hükümette kendilerine yönetici ve yetkili diyen şahısların fütursuz tavırları ve küstahlıkları, içinde bulunduğum topluluktakilerle aynı eşitlikte sergileniyor. 

Birkaç günden beri gündemde olan öğrenci yaşayış şekli ile ilgili saçma sapan yorumlar ve bu konuda sarf edilen futürsuz laflar nasıl şaşırtıcıysa, alınan tavır, gösterilen tutum neredeyse buradakilerle aynı kulvarda sahne buluyor. 

Kızlı erkekli öğrencilerin aynı evde kalamayacakları (aslında aynı yurtta kalamayacakları) konusunda ortaya yine bir laf atıldı, iki gündür tartışılıyor. Çoğu zaman insanların yaklaşımlarına hayretler içinde kalıyorum. Ülkede kadınlara karşı o kadar büyük haksızlıklar, yaptırımlar, aşağılamalar yapılıyor ki bir Allah'ın kulu ses çıkarmazken hangi yüzle namus bekçiliğine soyunuluyor anlaşılır gibi değil. 

Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu tam burada söyleniyor... Sen onca kadının canına okunmasına göz yum, tecavüze uğrayan onca kadına hak ettiği adaleti sağlama, onca kız çocuğu sübyancılarla evlendirilsin ses çıkarma, kadın dövülsün, öldürülsün, tacize uğrasın, tecavüze uğrasın eyvallah de geç, şimdi kalk öğrenciler kızlı erkekli aynı evde, aynı yurtta kalamaz bu uygun değil cümlelerini büyük bir fütursuzlukla dile getir. Bu nasıl bir riyakarlık, nasıl bir adalet anlayışı, nasıl bir yöneticilik zihniyetidir anlaşılır gibi değil. Kimdir bu cesareti bunlara veren, bu derece cahilane yaklaşımı uygun gösteren gerçekten ama gerçekten çok merak ediyorum. 

İnsanların ayarı bozuldu.  Artık sevgi, aşk, paylaşım korkulur hatta kesinlikle karşı çıkılır şey olurken, şiddet, dayatma, aşağılama neredeyse takdir edilir ödüllendirilir şey haline geldi. Nedir bu insanlardaki akıl tutulması aklım almıyor. 

Gençliklerini yaşayamamış insanların öyle bir hırsı var ki günümüzde, inadına şimdiki nesil de yaşamasın istiyor. Bu tıpkı şuna benziyor. Yirmili yaşlarda gezmek, arkadaşlarımla beraber vakit geçirmek konusunda annemle tartışırken "Ne var ki ben de gencim, ben de gezmek istiyorum" dediğimde aldığım cevap şuydu "Ne olacakmış? Ben gezdim mi ki siz de gezesiniz?" Bu soruya verilecek mantıklı hiç bir cevap yok! Söylenecek her söz bu soruyu soran akla anlatılamaz! O yüzden boşa konuşulmuş olur. Tıpkı filozofun da dediği gibi sen ne kadar bilsen de ancak karşınızdakinin anlayacağı kadar bilgilisindir! İstersen göbeğini çatlak o seni anlamayacak. Kör doğmuş birine renkleri anlatamazsın, gökkuşağının etkisini ne yapsan hissettiremezsin. Karanlıktaki birine engin denizlerin mavisini, güneşin parlaklığını, ormanların yeşilini gösteremezsin. 

Cinsellik konusunda da baskılarla, engellemelerle, yasaklarla büyümüş birine bunun normal olduğunu, büyütülecek bir konu olmadığını anlatamazsın. Çünkü onun aklı fikri sadece uçkurdadır. Bu insan doğasının en basit gerçeğidir. Sen ona neyi yasaklarsan onun aklı sadece ona takılır. Evde damacanalarla su olsun canın istemez, sular kesilsin bir de evde su olmasın sürekli su içesin gelir. Yok ya! İlla içesin gelir. Bu her şey için böyledir. İnsanoğluna sen yasakla, onun istekleri dağları aşar! 

Zamanında yaşanmazsa bir şeyler, o açlık her zaman o insanda olur. 

Hükümetin başı göreve geldiğinden beri elin uçkuru derdinde. Millet uzaya gitti, biz hala mal malafat derdindeyiz. Ne dertmiş kardeşim, bir çözümüne ulaşamadılar. Kadınları saklayarak çözüm bulacaklarını sanıyorlar ama o kafadaki zincirleri kırmadıkları sürece daha çooookkkk buna takılır kalırlar. 

Bir de çok modern, anlayışlı, bilgili gibi davranmıyorlar mı asıl ona ifrit oluyorum. Sorsan, Allah için iyi niyetliler!! bla bla bla. Kesinlikle kız çocuklarını düşünüyorlar!!! Ben anladım hepsini... Hepsi evlerindeki aynaları kaldırmış boş duvara bakıyor her gün... Çünkü mümkünü yok, her sabah aynaya bakan insan bu kadar yalan dolanın karşısında kendi yüzüne bakamaz. Kendinden utanır. Hadi başkalarını kandırdın, onlar da eyvallah dedi, insan kendini nasıl kandırır ki? Kafanı istediğin kadar kuma göm, düşüncelerin, aklın seninle, gerçekten istediğin şeyi başkasından saklasan, kendinden saklayamazsın ki! Bu ikiyüzlülük karşısında kendilerine yaptıkları açıklamayı hakikaten merak ediyorum.

Bulunduğum yerdeki insanlarda böyle işte. Tam Game of Thrones kitaplarının içindeyim. İktidar savaşları öyle hazince sürüyor ki burada, insanların başkalarını kandırma çabasındaki zavallılıklarını gördükçe kendilerine yaptıkları açıklamaları hakikaten merak ediyorum. 

En kötüsü de; bir tek kendilerini akıllı, dünyanın geri kalanını aptal sanmaları...   


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder