Günün Sözü

Umut her daim vardır...

20 Kasım 2013 Çarşamba

Kendimi anlatmak zor

Bir kaç gündür canım sıkkın, kendimle hesaplaşmalardayım ya... Hala irdeliyorum kendimi.

Sevmediğim yanlarım var. Sanırım herkesin vardır. İnsanları mutsuz edecek derecedeki kötü taraflarımı yontmaya, elimden geldiğince yok etmeye çalışıyorum. Elimden geldiğince, saygılı, ön yargısız, eşitlikçi ve terbiye sınırları içinde olmaya çalışıyorum. 

Fevri biri olduğumu biliyorum, bazen ani çıkışlarımın olduğunu da. Ama hiç bir zaman kişisel olmamıştır bu çıkışlar. Heyecanlı bir yapıya sahibim farkındayım. Yüksek sesle konuştuğumun ve anlatım tarzımın sessiz sedasız olmadığını da biliyorum. Ama beni, ben yapan özellikler de bunlar. Bazen çok düşük sesle bir şey anlatan insanları (her ne kadar doğru düzgün duyamasam da) takdir ediyorum. Hatta çoookkk yavaş konuşan insanlara (her ne kadar o yavaşlıktan dikkatim dağıldığı için üçüncü dakikadan sonra dinleyemiyorsam da) imreniyorum. Ben de yavaş yavaş konuşayım, alçak sesle anlatayım ne anlatacaksam dediğim zamanlar oluyor. Ama o şekilde anlatmaya başladığım an, hiç bir şeyi anlatamaz oluyorum. Etkiyi vermiyor anlatmak istediklerimin. Beni nasıl etkilediğine dair göstermem gereken tepkileri tatsız, tuzsuz, ruhsuz anlatıyormuşum gibi geliyor. 

Sonra fark ediyorum ki ben böyleyim. Ben buyum! Bir başkasında düz duran ben de sakil duracaktır. Ben de düz duran bir başkasında sakil duracaktır. İnsanlar çeşit çeşit, farklı farklı. Herkesin her şeye gösterdiği tepkiler apayrı. Benim de tepkilerim, anlatım şeklim bana göre. 

Bununla ilgili ne yapabilirim bilmiyorum... Ama başkalarına bu şekilde baş ağrısı veriyorsam, rahatsız etmemek için o kişilerden uzak durmaya karar verdim. Beni ben olarak kabul edemeyenleri, benim de rahatsız etmeye hakkım yok diye düşünüyorum. Bana çok adilane ve mantıklı bir çözüm gibi geldi. 

Bu saatten sonra değişemem ki... Başkalarına zarar veren şeyler yapıyorumdur bunu değiştirmeye, yok etmeye çalışayım ancak kişiliğimin bir parçasını nasıl değiştirebilirim ki? 

Aynı şeyi farklı yapan yüzlerce insan var, hepsini bir standarda oturtmaya kalksak o kişilerden böyle bir şey istemek haksızlık olmaz mı? Herkesin yürüme şekli, konuşma şekli, davranış şekli başkadır. Benim de kendime özgü tavırlarım var. Hepsini sevdiğimi iddia etmiyorum ancak beni kabul eden de ona büyük felaketler getirmeyecekse bu şekilde etmeli diye düşünüyorum. 

Anlatacak çok şey var da kısa kesmek en iyisi...

Söylemeden edemeyeceğim;

"Verdiğimiz rahatsızlıktan ötürü özür dileriz..." 

 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder